Nays T!ng
"Gerçeğ!n Kenarından Hayatın Düzen!ne..."

Le Renard Et L'enfant

     


      Yıllar önce izlemiş olduğum ve belirli aralıklarla defaaten izleyip nasip olursa bir kaç kez daha izlemeyi düşündüğüm benim için özel bir film "Le Renard Et L'enfant" . Daha önce bir kez daha bu güzel filmden size bahsetmiştim ancak filmi her izlediğimde önceki izleyişlerimde hissettiklerimin bir kısmını hissedemediğimi ancak önceki izleyişlerimde hissedemediğim bazı hislere yeni izleyişlerimde kucak açtığımı farkettim. Sanırım zamanla uzaklaştıklarımız, yakınlaştıklarımız, kaybettiklerimiz, kazandıklarımız, unuttuklarımız ve hatırladıklarımız bizi "aynı nehirde iki defa yıkanılmaz" öğretisindeki ilk yıkanıştan sonra üzerinden çok sular geçen nehre dönüştürüyor. İnsan, büyük denizlere dökülen bir nehirdir. Kimi zamanla aşındırdığı yatağını değiştirir kimi de sert kayalarla çizilmiş yolundan akıp gider. Kiminin suları durgun, kiminin çılgın. Aliya İzzetbegoviç yanlış hatırlamıyorsam Özgürlüğe Kaçışım kitabında(Tarihe Tanıklığım da olabilir) Kur'anı Kerim i delikanlı çağında okuduğunda başka, orta yaşlarda okuduğunda başka, ilerlemiş yaşında okuduğunda başka, hapiste okuduğunda başka zevk aldığını, hepsinde farklı ayetlerin kendisine dokunduğunu, farklı uyarıların kendisini sarstığını müşaahade ettiğini anlatmıştır.Bu minvalde "Unutma ben o artık eski ben değilim" der bir şarkı sözü..

       Filme tekrar dönersek size kısaca konusundan bahsetmek istiyorum. Film 2007 Fransız yapımı ve yönetmeni 2006 yılında March of the Penguins (İmparatorun Yolculuğu) belgeseli ile En iyi Belgesel filmi Oscar ödülünü alan Luc Jacquet. Filmin başrolünde 10 yaşlarında bir kız çocuğunu oynayan Bertille Noël-Bruneau var. Olaylar Fransa'nın doğusundaki yemyeşil dağların eteklerinde geçiyor. Okula gitmek için orman yolunu kullanan küçük kız bir gün sevimli bir tilki ile karşılaşır ve adeta büyülenir. Ancak tilki insanlara alışık değildir ve ormanda tilkileri öldüren avcılarla türdeş bu kız çocuğundan ürkmektedir. Ancak kız her geçen gün onu tekrar görmek ve ona biraz daha yaklaşmak istemektedir. Uzun uğraşlar sonucunda tilkiye yaklaşmayı hatta onunla arkadaş olmayı başarır. Ancak tilkiyi evcilleştirmeye çalışınca işler tersine döner ve film trajik bir şekilde sona erer. Kız bu ürkek tilkinin yakın bir dostu olmayı başarmıştır ve ona yaklaşıp dokunma ayrıcalığına kavuşmuştur. Boynuna geçirdiği bir bez parçası ile onu yanında tutabileceği yanılgısına düştüğünde ise bir daha geri dönülemez bir şekilde yara almıştır iki dost arasındaki münasebet.



Sonra başka bir film geldi aklıma.. Delikanlı kızı çok sevmiş.. Kız delikanlıdan hoşlanmış.. Yan yana olmak ikisine de huzur vermiştir.. Sonra aşk ufuktan yükselip siyah iplik beyaz iplikten ayrılacak olmuş ki.. Herşey tersine dönmüş..

Nuri Pakdil ile noktayı koymak istiyorum yazıya;

İnsanı kalbinden tutamadınız mı, görün, nasıl da kayıp gidecek elinizden..

.........♫ Ne Dinliyorum ♫.........


Angus & Julia Stone - Paper Aeroplane
Ne Dinledim ?              Ŧคtเђ

Son Güncelleme

  • Fişleme | Kısaca Fd - Ellerinin üzerindeki henüz pıhtılaşmış kanları temizlemek için mutfağa girdi ve az önce öldürdüğü adama ait kanları tezgahın üzerinde duran büyük cam şişed...
    3 yıl önce

------------Süper Lig--------------



Ne Okuyorum ?

Nice Things

Haftanın Blogu                     Haftanın Yazısı

Haftanın Videosu              Haftanın Fotoğrafı

Herkesin Bir Popisi Vardır

Related Posts with Thumbnails

Sohbet Koyu.. Sen de Katıl !

................Çay da var hem. Çay içen mi?...........


................Çay Erdal Bakkal'da içilir ................

Son Yorumlar